21 Mart 2010 Pazar

sevgili reading book;




allahım nasıl bir şey bu!
kandimi reading book'a vurdum ama bitmiyor, bitmeyecek!
Ç A L I Ş M A K T A N N E F R E T E D İ Y O R U M !!!!!!!!!!!!!
En çok da zorunlu olarak çalışmaktannn :(
sevgili reading book;
üzülerek söylemeliyim ki;
S E N D E N N E F R E T E D İ Y O R U M !

PHOEBE;
fati feyse bişeyer yazmış...
bi operasyon var bu gece;
bi arkadaşı da vur vur komandoo falan yazmış....
bi arkadaşı da bi evi vermedin daa yazmış,
o da anlattık ya olum durumu demiş.....
sonuç: bence fati eve kız atıcak :D
naaapsam ben de mi eve kız atsam xD
çok umurumda ya :D
kıskançlıktan öldüm xD

13 Mart 2010 Cumartesi

of pofff.....


heyecanını kaybetmişsin... yok inancını kaybetmişsin... doya doya sarmamışım.. bize çok günah etmişsin..... naranaranaranaanaanaaanaayyynaranaranaranaaanaanaanay doya doya sarmamışıım bize çok günah etmişsiiiiinnn.......
oooof offfffff...
mal mal bu şarkıyı söylüyorum iki gündür.
hayata küsmem için bi sebebim yokmuş gibi görünüyor, ama ne yapayım. olmuyor işte olmuyor!
benim eros'la ciddi sorunlarım var! ya kendisi bana yazdığı için kimseyle mutlu olmama izin vermiyor, yahut benle bi garezi var.............
her iki türlü de beni rahat bırakmadığı kesin...
konu çakma jacob...
evet.. daha fazla kendimi kandıramayacağım.. benden hoşlanmadığı bir gerçek. bitti. gitti. bir daha kendisi hakkında konuşmayacağım.
freedom haklı galiba... p.ç yaşayacaksın...
aşk benim için bitmiştir..
daha fazla kırılmayacağım.

9 Mart 2010 Salı

*


of pofh...
ne yapsam anlamıyorum ki.
bu can sıkıntısı. bu buhran. beni öldürecek...
alışık değilim ben mutsuz, ağır hissetmeye. gelemiyorum.
ona yardım etmek istiyorum.
elinden tutmak, düzene sokmak.
yapamadığı her şeyi yapmasına yardım etmek istiyorum.
paylaşmak istiyorum.
sadece onunla değil, herkesle.
ama herkes öylesine uzak ki, bir türlü onlardan biri gibi olamıyorum.
soğuklar, sahteler, bir garpiler. tanıdığım insanlar gitti, yerine başkaları geldi sanki.
anlayamıyorum phoebe, anlayamıyorum.
ne yapsam diyorum. ne yapsam da onlardan biri olsam.
ama olamıyorum işte.
gözlemliyorum. hoşlandıkları, hoşlanmadıkları şeyleri hep izliyorum. elimden geldikçe her şeyi yapmaya çalışıyorum ama olmuyor herhalde. ne onun için, ne de diğerleri için.
belki de bırakmalaıyım phoebe ne dersin?
bugün bizim freedom'a söyledim tarottaki esmer şeyi...
sevdanın aklına o gelmiş falan diye.
benim de dedi.
sakız aldı sonra bana...
fal:
boylu boslu kalıpı
pek de sıcakkanlı
kalbini alacak yakında
bu genç çok kararlı
gösterdim.
benim bu dedi.
ama ne demek istediğini bi analayabilsem..
of phoebe of... :/

8 Mart 2010 Pazartesi

karman çorman bilmem ne...


phoebe..
yenilik arayışı mı bilmiyorum. garip bi şekilde sabah tutmak için şartlamışken kendimi, ona gülümserken buluyorum. kafamı çevirmemek için kendimi zor tutuyorum. biraz daha seyredebilmek istiyorum onu.. niye bilmiyorum. sanki onu gözlemlesem, izlesem, içini görebilecekmişim gibi geliyor. herkese olduğu kadar değil, ama artık benimle de daha samimi... ama bugün kıracaktım kafasını. yerime otturtturdu lale ona workshit yaptırmak için. sonra da ben geçtim yerime kalkınca. ne dese beğenirsin "benim yanımda meryem oturuyodu" sonra güldü ve gülüşü sahte değildi ama lafın kötüsü şakayla karışık söylenirmiş. ne bileyim gerçekten bilmiyorum.
sahi ne bu bizim çektiğimiz.
niçin gerçek dünyayla barışık yaşayamıyoruz ?
bizde bi sorun var.
az önce yine tarot baktım, yine esmer diyo.
üst üste bu kadar çok çıkması "sence" normal mi?
ya da şöyle diyeyim, tüm işaretlerin beni ona yaklaştırması "doğru" mu?
onun ciddi derecede bi dış görünüş takıntısı var. güzel olmayan bir kıza bakmaz bile ve etrafında tam tabiriyle "taş" gibi kızlar var.
aklım karmakarışık. mantıklı davranmasını beklemiyorum, o bi erkek.
ama en azından bi ipucu verse.
yok yok... o benden hoşlanmıyo yaaa. yani hoşlansa böyle yapmaz. hem o şevvali sevdiğini söyledi ya! bana kaptırmak mı?
hiç sanmıyorum.
ben yalnızlığımla barışıp, ders çalışayım azıcık.
başka bi numara yok zaten.
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış
çalışçalışçalış!

bu arada haklısın phoebe, okul bitsin, yaz gelsin.
yaz gelsin ki azıcık nefes alayım.
yaşamayı özledim
özgürlüğü de
bu yaz gezerim belki ha phoebe? ne dersin?
çakma vampir de bi enteresanmış yani bu arada.
söyle ona, yediririm zehrini ona .d
ben hala sizin okula gelicem.
nerdeeeeeeee...............................
artık bizim okuldan da mesaj gönderiliyo fatihlerdeki gibi.
ne enteresan ya.
adam hep hayatımda.
git fatih git.
bıktım artık erkeklerden.
hadi agnes hadi!
çalış çalış çalış!

5 Mart 2010 Cuma

yine ben...


evet, evet geldim.
ne olmuş yazamadımsa?
sanki başımı kaşıyacak vaktim oluyo da trip yapıyosun blog!
aman ya ne diyorum ben?
sonunda sıyırdım phoebe...
neler oluyor bana, kafam almıyor.
böyle bi mutlu gibiyim, bi mutsuz.
bi çok mutlu olup her şeye gülüyorum, bi de dellenip her şeye takıyorum, sayıyorum, sövüyorum böyle... bi garip yani.
bi de şu çakma jacob'ı hatırlıyosun dimi?
her şey çok garip phoebe.
pozitif insan vardı ya. heh işte o tutturdu senenin başında "sakın ola çakma jacob'a aşık olayım deme" diye. dedim "tamam, olmayacağım." olmadım da.
hatta biliyosun, beni küçük düşüren bi espriye bi tek o gülmüştü de bi ton çemkirmiştim "sen kim oluyosun da gülüyosun" diye. iki hafta oldu mu emin değilim ama bu beyinsiz çocuk bana çok çekici gelmeye başladı.
aslında başta fark etmedim, ama sonradan sinsi s.rtük'ün onunla samimi olmasının neden beni rahatsız ettiğini anladım. başta gerçekten farkında değildim ve sinsi s.rtük beni gerçekten rahatsız ediyordu -ki hala bazen ediyor .d .p- ve ben niye ondan bu kadar kıllandığımı anlayamıyordum.
şimdi anlıyor gibiyim mi ne?
face'deki tarot ve iskambil fallarımda hep bir esmer erkek çıkıyor. hep kapıda bi ilişkiniz var esmer bir erkekle diyor.
kafamı toplayıp, mantıklı düşünemiyorum ki!
evet bu açık bi gerçek: o çok yakışıklı, acayip çekici, komik ve içten. böyle arada derste, biribirimize hiçbir şey demeden bakıyoruz, sanki içimi okumaya çalışıyo. ya da bana bakarken bişey düşünüyo. ben de ona bakıyorum tabi, ama ne yaparsam yapayım, ne düşündüğünü analayamıyorum. onu geçtim hadi, bıraktım ne olduğunu çözemeyeyim ama dengeli davransın. dün söylemesi ayıp dersler beni çok darladı da, ben bi aptalladım, dersten çıktım, sonra lale'leyle konuştuk hatta ben hüngürt şakırt ağladım mı bi de....
diyorum ki umurunda olsam sorardı. mavi göz de onun gibi yeni öğrenci ama o merak edip sordu. demek ki ben o kadar da umurunda değilmişim.
sonra mesela bugün -onun eski sevgilisi şevval vardı-, onu hala sevdiğini söyledi.
adam numaramı ezbere biliyo ama bi kere bile mesaj atmıyo. mesaj atmasını geçtim, mesajlarımdan herhangi birine cevap bile vermiyo.
hatta o kanada'ya gitmek istiyodu, ben de ona akşam mesaj attım cnbc-e'de böyle böyle bi reklam gördüm, bak işte bu numarası, şurda şu tarihlerde yapılıyo bilmem ne, anasının dinine kadar yazdım, adam bi kuru tamam deme lütfunda bile bulunmadı, yahut boşver deseydi bile üstüne varmazdım.
ama allahın öküzü cevap dahi yazmadı.
bilmiyorum phoebe, derste dalgın dalgın bana bakarken yakalıyorum bazen, utandırmamak, sıkmamak için öyle uzun uzun bakmıyorum, sanki bi şey dikkatimi çekmiş gibi falan yapıp önüme dönüyorum, yahut birine bi soru soruyorum. ikinci bakışımda yakaladığım olmadı pek. ama herkesle samimi bi benle uzak duruyo. sanki bi tek benle konuşmuyo.
bilmiyorum phoebe, bilmiyorum.
bıktım bu erkeklerden :/